Dr. Gürkan ODABAŞIOĞLU

Çocuk ve Ergenlerde Depresyon

Depresyon rahatsızlığı eskiden sadece yetişkinlerde görülen bir durum olarak tarif edilirken son dönemlerde yapılan çalışmalar bu hastalığın bebeklerde ve çocuklarda da olabileceğini ortaya koymuştur. Gelişmekte olan bir varlık olarak çocuğun yetişkinlere bağımlılığı, sorunları çözme kapasitesinin azlığı nedenleri yüzünden uyum süreci zorlukları çekerler. Çocuklarda dil kullanım kapasitesinin yetişkinlikteki kadar iyi olmaması, davranışlarının iyi gözlemlenmesini gerektirir.

Çocuklarda depresyon rahatsızlığı belirtileri birçok yönden yetişkinlerde olduğundan farklılıklar gösterir. Yetişkinlikte çoğu zaman depresif bir hasta, mutsuzluk, yalnızlık, hayattan zevk almama şikayetleri ile başvurur. Çocukta ise gizli depresyon belirtileri ön planda olur. Aşırı hırçınlık gösterme, zor sakinleştirilebilme, hassaslık, uyku ve yeme problemleri, aşırı hareketlilik belirtileri gösteren çocuklarda depresyon bulunabilir. Çocuklukta depresyon şikayetlerinin ayırt edilebilmesindeki bir diğer zorluk ise belirtilerin yaşa göre değişkenlik gösterebilmesi ve süresidir. Küçük çocuklarda ve bebeklerde uyku ve yeme bozukluklukları, ayrılma problemleri ve zor yatıştırılma çeşitli belirtilerden olabilir iken daha büyük çocuklarda ve ergenlerde ise dikkat problemleri, okul reddi ve davranış problemleri depresyonu düşündürtebilir. Bebeklerde anneden uzun bir dönem uzak kalma, anne kaybı veya annenin ciddi bir hastalığının bulunması bebeği ilk başlarda hırçın bir davranış içerisine sokarken ilerleyen zamanlarda çevreye ilgisiz, duyarsız bir tutum göstermesine neden olabilir. Eğer bu yoksunluk durumu devam ederse bebeğin fiziksel ve zihinsel gelişimi de etkilenebilir. Kendine güven azlığı, arkadaşlarla olan uyum bozukluklukları, kendine zarar verme davranışları, kaka veya idrar kaçırma, masturbasyon davranışı depresyonda görülebilecek diğer bulgulardandır.

Çocuk ve ergenlerde depresyon sıklığı çeşitli çalışmalarda birbirinden farklılıklar gösterse de genel olarak %0.5 ile %6 arasında değişmektedir. Depresyon görülme sıklığı yaşla beraber artarken, ileri yaşlarda kızlarda görülme sıklığı erkeklerden daha fazladır. Anne veya babada depresyon tanısının bulunması çocuklarda depresyon görülme olasılığını çok arttırmaktadır.

Çocuklar çok çeşitli nedenlerden dolayı depresyona girebilirler. Bu nedenlerin başında evde yaşanan huzursuzluklar, anne veya babanın depresyonda olması nedeniyle ilgi ve sevgi azlığı, aile içi şiddet, ev-okul değişimleri, çocuğun kronik fiziksel bir rahatsızlığa sahip olması gelebilir. Zaman zaman aşırı mükemmeliyetçi kişilik yapısı, takıntılı ve kaygılı durumların uzun sürmesi de depresyon nedenlerindendir.

Çocuk ve ergenlerde depresyon tedavisinde bütüncül yaklaşım önerilmektedir. Bütüncül yaklaşım içerisinde aile, çocuk ve çocuğun yaşadığı çevre göz önünde bulundurulmalıdır. Aile içerisinde bir iletişim problemi, anne veya babada bir psikiyatrik durumun varlığında aile terapisi ile beraber çocuğun bireysel terapisi, çocuğun yaşadığı sosyal ortamın düzenlenmesi gerekmektedir.

Dr. Gürkan ODABAŞIOĞLU